Avrupa turu : Budapeşte

26 ağustosu 27 gününe bağlayan gece biz İstanbul ‘ dan arabamıza bindik ve kendimizi 3 hafta kadar sürecek olan avrupa yolculuğumuzun içinde bulduk. Şöyle aylar öncesinden planlar kimi gideceği yerleri ezberler, bavuluna neler koyması gerektiğini hesap eder, bizimkisi tam olarak öyle olmadı bir gün önceden bavullarımızı hazırladık ve bekle bizi Almanya diyerek düştük yollara, geçen zamanda geriye dönüp düşündüğümde diyorum ki ne deliymişiz ve iyi ki ama iyi ki yapmışız, araba ile hiç bilmediğimiz ülke yolları, arabada 6 yaşında bir çocuk ve araba yolculuğunu ve gezmeyi seven karı koca çıktık bir bilinmeze doğru

Gece yarısı yola koyulduk amacımız gece sınırı geçip gündüz yolculuk yapmak idi. Kapıkule sınır kapısını göremeden yaklaşık 10 km kadar kuyruğun içinde bulduk kendimizi.  Gittiğimiz tarih yurt dışında yaşayan türklerin dönüş zamanına denk geliyordu, kuyruk o kadar uzundu ki en az 10 saat beklersiniz diye konuşuyordu herkes.  Baktık olmayacak bir şekilde ara boşluklardan  döndük ve doğru hamzabeyli sınır kapısına geçtik. Kapıkule kuyruğunda diğer kapının daha boş olduğunu 3 saate geçebileceğimizi söylediler, tamda dedikleri gibi oldu ve sınır kapısını 3 saatte geçtik. B u aşamada eşim uyudu sınırdan geçme görevi bana düştü.

Sınırdan geçerken Türkiye kapısından 2 aşamada çıkıyor  Bulgaristan kapısına giriyorsunuz. Bulgaristan kapısından geçmemiz tam 2 saat sürdü,10 araba olmamıza rağmen, görev değişimi,sordukları sorular derken uzun bir süre bekletebiliyorlar. Bu arada unutmadan söyleyeyim Türkiye kapısından çıktıktan sonra bulgar görevli gişede sizden 3 euro alıyor ve arabaya ince bir su gibi bir şey püskürtüyor. Sebebi ülkeden mikrop gelmemesi imiş,hijyen sağlıyorlar bu konuda ben daha çok bizi soyduklarını düşünüyorum. Anlaşılmayan incecik bir su  nasıl bir hijyen sağlayabilir ki…

Bulgaristan sınır kapısından geçtikten sonra hemen sağda benzinci var oradan arabanıza otoban parası için vinyet almak gerekiyor. Haftalık aylık satılıyor, haftalık aldık biz 8 euro ödedik ve yola koyulduk, bulgaristan otobanına çıkıp kalmak için planladığımız belgrad ‘ a doğru yol aldık.

Belgrada ulaştığımız da saat 10 suları idi, orada Radisson blu otelde kaldık. Belgrad yazısını sonra yazarım. Ertesi gün öğlen saatlerinde Budapeşte’ ye varmıştık.

Budapeşte Gezisinde neler yaptık ?

Budapeşte tuna nehrinin ikiye ayırdığı buda ve peşte bölümünden oluşuyor.Tunanın düz olduğu  bölüm peşte tepe olan kısmı buda, turistlerin en çok gezdiği yer peşte kısmı oluyor. Halkın yaşadığı alan ise buda. Avrupa birliğinde olmalarına rağmen euro değil kendi para birimleri olan macar forinti ni kullanıyorlar. Euronuzu macar parasına çevirmek gerekiyor. Türk lirasının karşılığında değeri nedir derseniz  1 tl  67  huf 

Budapeşte’ye gelirken Sırbistan sınırından çıktıktan sonra tekrar otoban parası için girişte vinyet almak ve elbette fişini saklamak gerekiyor. Macaristan otoban parası 10 günlük 11 euro. Avrupa da otoban konusunda oldukça fazla para alıyor söylemeden edemeyeceğim.

Nerede Konaklamalı ?

Şehir kendi dilini kullanıyor ama ingilizce ile anlaşabiliyorsunuz, ve şehrin güvenli olduğunu kendinizi tedirgin hissetmediğinizi söylemeliyim.  Biz bookingden ayırdığımız oteli beğenmeyince hemen orada gezerken bulduğumuz eurostar otelde kaldık. Otel hem konumu itibari hemde temizliği ve güvenliği açısından çok iyiydi. Kabul etmek gerek ki bilmediğimiz yerlerde iken insan kendisini güvende hissetmek istiyor. Biz Avrupa turumuz boyunca seçtiğimiz otellerde kendimizi iyi hissedeceğimiz yerleri tercih ettik.

Budapeşte’de ne yenir ?

Yurttan ayrılmış olmanın vermiş olduğu duygular ile gezerken gördüğümüz İstanbul döner bizim için büyük bir mutluluk olmuştu. Hemen acıkınca kendimizi oraya atmıştık, mekan da oldukça kalabalıktı. Self servis dönerlerimizi aldık, ibrahim kuzey makarna istedi yanına da çorba aldık lakin makarna ve çorba öyle baharatlıydı ki çok zorlandı yerken bitiremedi, elbette zorlamadık. Kendimize aldığımız döner bu şekilde servis ediliyor oldukça büyük, içinde sos var ve şunu belirtmeden geçemeyeceğim ki bu döner bizim midemizi bozdu o gün başka bir şey yiyemedik.

Budapeşte’nin meşhur yemeklerinde goulash (etli ve sebzeli çorba ) langos  ( pişi )   yemeyi tercih edebilirsiniz.  Şehirde cafeler çok fazla bizde ki gibi starbucks kültürü yok ama bütün cafeler starbucks tadında.

Budapeşte tertemiz, insanlar oldukça kibar ve kurallarına bağlı, kendilerine yaya halde iken yanan kırmızı ışıkta yollar bom boş iken bile bekliyorlar, bu bizi oldukça şaşırttı çünkü 2 dakika uzaktaki yol görünüyor araba yok ama onlar bomboş yolda bekliyorlar bu bize oldukça uzak bir durum

Meşhur Zincirli köprü (chain bridge )

Köprü iki tarafı birbirine bağlıyor üzerinde yürüyor olmak oldukça keyifli, tramvay geçiyor ve tramvay geçerken köprü oldukça sallanıyor    1949 yılında köprü tamamlanmış 202 metrelik uzunlukta buda ve peşteyi birbirine bağlayan ilk bağlantı yolu olduğundan büyük bir öneme sahip. 1945 yılında ikinci dünya savaşı sırasında yerle bir olmuş köprü 1949 yılında aslına uygun şekilde tekrar yapılmış ve hizmete açılmış.

Köprüden tuna nehri görüntüsü öyle güzel ki, şehir fotoğraflarda göründüğünden çok daha güzel. o gün saatlerce yürüdük, şehri gezdik gezebildiğimiz kadarıyla, öyle tarih kokuyor ki her yer hayran kalmamak mümkün değil.

 Budapeşte meydanında bir kahve molası

Şehrin merkezinde ki kapalı pazar binasının karşısında ki meydan da bulunan anna cafe de kahvelerimizi içtik, hazır mola vermişken oturup insanları izledik, ve arka masamıza gelen iki genç gezgin türk ile tanıştık, evet evet biz türkler her yerdeyiz

Kapalı pazar demişken öyle büyük bir pazar ki hal gibi ağırlıkta yiyecek ve hediyelik eşyalar satılıyor. Yalnız biz köprüyü geçelim sonra detaylı gezeriz dedik döndüğümüzde ise bizi pazara almadılar pazar 5 te kapanıyormuş aman siz dikkat edin.

Budapeşte’de ne kadar kalmalı ?

Budapeşte’ de ne yazık ki biz bir gece kalabildik, şehir büyük bir gün ne yazık ki doya doya gezmek için yeterli değil. Biz hızlandırılmış bir tur yaptık, İbrahim Kuzey’e en çok nereyi beğendiklerini sorduklarında direk Budapeşte diyor nedeni ise tarihlerini görmeniz lazım diye ekliyor. Çocuk 6 yaşında ve tarih diyor keşke bizde tarihimize sahip çıkabilsek, avrupalı insanların bu değerlerine olan saygılarını örnek alabilsek.

Tekrar görmek kısmet olsun gezmediğimiz göremediğimiz yerlerini görelim diyoruz şimdilerde.

Araba ile yurt dışına nasıl çıkılır yazımı  okumak için tık tık 

AVRUPA TURU : BUDAPEŞTE yazısı ilk önce Yemek Tarifleri üzerinde ortaya çıktı.